Galada bizi yalnız bırakmayanlara kucak dolusu teşekkür..

Allah'a şükürler olsun ki yüzümüz kara çıkmadı..

Korktuğumuz olmadı..Aslında iki şeyden çok korkuyorduk;

-Ya kimse gelmeycek rezil olacaktık,

-Ya da salona çok fazla insan gelecek sığmayacak, yine rezil olacaktık..

İkisi de olmadı; ne güzel!

350 kişilik salonda 300 koltuk doluydu..

Olay budur işte..

Etkinliğimize katılan, ilgilenen ve desteğini esirgemeyn herkese minnettarız..

Başka projelerimizde yine birlikte olmak dileğiyle..

Gala ile ilgili fotoğraf, video vb. facebook sayfamızda bulabilirsiniz.

Gala tarihi, saati, yeri herşeyi belli oldu! :)

Fragman Yayında..

Fragman Telaşı

Bunu yapmalısın dostum!
Fragman telaşı eteklerimizi tutuşturuyor.Söz verilen güne ve saate bir işi yetiştirmek başlı başına ızdırap zaten.Gerçi ne zaman önce şu gün yapacağız demiştik de o tarihi bayağı bi kaymıştık ama bu son olmalı!
Hafta sonuna kadar fragman bitmeli ve seyirci onu izlemeli.
Affınıza sığınarak yeniden "biraz sabır" diyorum..
"Bekle Biraz"ı bekleyin..
Pek yakında sizlerle..

Youtube Yasağının Canı Cehenneme!

Youtube yasağını aşmanın türlü şekilleri var.Tünellerle, yeni dns ayarlarıyla yasağı çok güzel delip youtube'a erişim sağlıyoruz ancak karşımızda %100 youtube olmuyor.Tünel siteleriyle girdiğimizde orada burada abuk subuk logolar yeralıyor, yavaş bağlanıyor..En önemli eksikliği ise siteye kullanıcı adıyla giriş yapamıyor, video yollayamıyor veya indiremiyoruz..Ama aşağıdaki linkte bulunan yazılımcığı indirip kurduktan sonra youtube %100 karşınızda.Rahatlıkla video izleyin, gönderin, indirin ve sorunsuz giriş yapın!
Tıklayın..
Youtube Jacker
Dil:Türkçe
Boyut:620kb
Lisans:Ücretsiz
İşletim sistemi:Windows tümü
Üretici:Ceyka
Mümkünse bu yazılımı daha özgür internet için yayın, yaydırın..

Az Kaldı..

Montaja devam ediyoruz..Canla başla çalışıyoruz desem yalan söylemiş olurum..Ama şöyle söyliyeyim; "ağır ağır ve emin adımlarla ilerliyoruz".. Filmin çıkış tarihi olarak 16 kasım falan diye düşünüyordum ama muhtemelen biraz sarkacak.Ama çok değil.Şimşekleri üzerime çekmek de istemiyorum ama bu işler böyle yürüyor.Biraz daha sabredeceğiz hepberaber..Az bekleyin!

Bokunu Çıkardınız!

Netin sansürlenmesi aldı başını gitti..
Bu konu hakkında yazılacak sayfalarca yazı, ciltlerce ansiklopedi olmalı..
Ama ben tek cğmle kurmak istiyorum;
Bokunu Çıkardınız!

Bunda böyle sitemizin adresi http://beklebiraz.blogspot.com/ değil o zaman..
İşte sitemizin yeni adresi;
http://www.vtunnel.com/index.php/1010110A/8419e5847ac546f6f219484e4cf23b237bbee089032e1786dfb03951f38549b39f17107

illegal yollardan erişim sağlanmış link..
Yasal sansüre yasal olmayan erişim o zaman!

Nİhayet Çekimler Bitti..Sıra Montajda!

Öncelikle yüzünü kara çıkarttıklarım için özür dilerim..
Film çekemezsiz , ekip kuramazsın diyenleri üzdüm biliyorum..
Bu işe inanmayanlar, kısa film çekemeyeceğimi düşünenler haksız çıktılar..
Çok üzgünüm..
Ama işte çekimler bitti..
Yola 9 Ekim'de çıktık..
Bir sürü eksiklik..Aksilik..Olanaksızlık..
Bir ekibin başına gelmemesi gereken herşey geldi başıma..
Önce İskenderun'da profesyonel kamera bulamadık..Mini el kameralarıyla kısa film çekmeyi istemedim hiçbir zaman..Aradık taradık ve istediğimiz kamerayı Antakya'da bulduk..
Tamam..Bu sorunu aştım..Kamera bulduktan sonra , "Artık tek sorunum var, o da gala düzenlemek" deyip durdum..Nereden bileyim kamera bulmak hiçbirşeymiş!
Sıra ekiple rolleri çalışıp provaları sıklaştırıp, yoğun olan zaman çizelgesinden uzaklaşmamaya geldi..
Neyse..
Roller dağıtıldı..Herşeyin yolunda gittiğini düşünürken, biri ekipten ayrıldığını açıkladı..
Bıraktığı rol, alelade konumda olmadığı için telafisi zor bir cayma oldu bu..
Bu olayda cezayı ekip çekti..Sinirime stresime zar zor katlandılar , sağolsunlar..
Neyse..
Bu büyük kaybın ardından herksein bitti gözüyle baktığı projeye tüm inadımla "devam" dedim..
"Bu film çekilecek, hem de zamanında bitecek!"
Sadece beni değil tüm ekibi yarı yolda bırakan arkadaşın yerine derhal yama yapıp provalara devam ettik..
Gece yarılarına kadar prova aldık..Ekip olarak resmen imanımız gevredi..
Müthiş bir performansla çalışan ekip artık çekimlere hazırdı!
Ve 3 2 1 Kayıt!
Hem de zamanında..
Bu sefer de araba sorunu ortaya çıkmıştı..Araba çekimleri için düşündüğümüz dağlara kar yağdığı için müthiş bir takılma oldu..Umutsuzluk!
Öğrenci olduğu için araba kiralayamayan bir ekip ve çevresi geniş görünen ama birşeylere ihtiyacı olduğunda çevresinde sadece birkaç kişi kalan ben!
Ve son dakikada araba sorununu zar zor çözüp çok kısıtlı bir vakit içerisinde o da halloldu..
Ve ardından hastane, mezarlık, sahil ve iç mekan çekimleri..
Sahilde uygun ışığı yakalamak büyük sorun!
İstediğimiz ışık günde sadece 77 dakika mevcut ve o süre içerisinde çekme zorunluğu yedi bitirdi ekibi..
Ve bunların dışında insanı yiyip bitiren ufak aksilikler..
Herneyse..
Yazarken bile stress oldum..Sonuç olarak çekimleri bitirdik çok şükür..
Sıra montaja geldi..
Görüşmek dileğiyle..

Çekimler Perşembe..

Yoğun çalışma döneminin arasında zar zor vakit bulup yazayım dedim..
Çekimler 16.10.2008 tarihinde başlıyor!
Haydi hayırlısı..

Çalışmalar Yorucu!

Ekibin canı çıkıyor..
Teknik ekipman olayını halletmem bir nebze olsun ferahlık getirmişti içime..
Ama pek uzun sürmedi..
Oyunculuk çalışmaları, rolleri dağıtmalar, planlamalar, doğaçlamalar, skeçler, ortama alışmalar...
Zor iş..
Yoğunluk aldı başını gidiyor..
Güncel hayattan koptum biraz..
Ama sağlam adımlarla ilerliyor bu film..
Bekleyin biraz..
Bekle Biraz geliyor!

2.Buluşma Cumartesi!

Yer olarak Belediye Aile Çay Bahçesi demiştim..Ayrıca yine aynı saatte Pac Meydanı'nda da buluşacağız, haberiniz olsun!
İsteyen Çay Bahçesi'ne isteyen Pac dolmuşlarının durduğu noktaya gelebilir..
Bu buluşmadan biraz farklı olacak..
Bu iki noktada buluşan ekip, toplanma denen mevzuyu tamamladıktan sonra çalışma alanı için belirlediğimiz ikinci noktaya geçecek..

Ekipten arkadaşlar tam tamına 13.00-13.30 arası
*Pac dolmuşlarının son durağında,
*İskenderun Belediyesi Aile Çay Bahçesi'nde (2 no'lu) ,
hazırda bekleyecek..

Şimdilik bu kadar..
Yarın görüşmek dileğiyle,
esen kalın..

2.Buluşma Cumartesi!

Buluşma Çok Keyifliydi!
9 Ekim 9 Ekim diye tutturduk..kimi dersim var dedi kimisi derse girmem dedi..Ve Bekle Biraz 'ın ilk tohumları atıldı..1.öğretimlerin ders saatlerinin çakışması bilmem ne cart curt derken12-13 kişiyi bulan çoğunluk ile ekip ilk buluşmasını gerçekleştirdi..Meğer ilk buluşmalar bayağı keyifli oluyormuş yav..Tatlı sohbet aldı başını gitti..Özellikle xenon ve espri'nin Antakya'dan gelmesi çok şık oldu..nesrin'in de Antakya'dan gelmesi çok şık davranış oldu amaküçük bir aksilik üzüntü verici oldu..

3 Saatlik Keyifli Sohbet
Ekibin toplanması 15.00'de başladı ve derten çıkıpgelenlerle birlikte 16.00'ya kadar sürdü..yapılacaklar, amaçlar, plan, teknik ekipmanlar konuşuldu..Projenin sağlıklı yürümesi için fikiralışverişinde bulunuldu..Bu arada zaman çizelgesinde yer alan Cuma Buluşması İptal Edildi..sebebi ise 1.öğretimlerin ders saatlerindeki düzensizlik..Ama projede yer alan çizelgenin olduğu gibi uygulanması kararlaştırıldı....

2. Buluşma Cumartesi
2. buluşmayı ise cumartesi yapmaya karar verdik..normal çizelgede 10.00 olarak geçiyor ancaköğrenci milletinin "uykucu" olması göz önünde bulundurularak13.00'e alındı..

Cumartesi 13.00'te yine aynı yerde,
İskenderun Belediyesi
Aile Çay Bahçesi'ndeyiz! (2 no'lu)..

görüşmek dileğiyle..

Herşey Belli de Neresi Olcek?

Ehh..Yüzdük yüzdük koyruğuna geldik dyebilmek için daha çok yol var önümüzde de..Tabi elimizde koca sısfırların olduğunu da söyleyemem..
Pozitifiz!
İstekliyizi!
Azimliyiz!
Bu işi bitireceğiz!
Tamam..Senaryo belli..Tarih belli , saat belli de peki nerede buluşacağız?
O da belli artık..

9 Ekim Perşembe Saat 15.00'da
İskenderun Belediyesi Aile Çay Bahçesi'nde (2 no'lu)
buluşuyoruz..

Yeri çok basit..Sahilde!İskenderun Ordu Evi karşısında..

İlk buluşma münasebetiyle öyle bir yer seçtik..
Asıl çalışmalar tabii ki orada olmayacak :)
Buluşmak üzere..

Sinopsis Bitti..Sonunda, Mahmut.. :)

Sinopsis formalite işi..Uğraşmayayım diyordum ama eksik iş yapmak da hiç sevmediğim bir tutum..
Neyse ki o işi, senaryoyu iyi bilen Mahmut Paşa halletti..
Ellerine sağlık..
İstek vardı yayınlanmasına dair ama yayınlamamaya karar verdim!
Senaryoyla birlikte ekip bilecek sadece :)
9 Ekim'i bekleyin..

sms'ler sizin olsun!

Onlarca mesaj..Bayramı sms denen cinlikle kutlamak ne demek ya?Moda olmuş; internetten, takvim arkalarından kopye edilen fix mesajlar..Sıktı ki ne sıktı hem de..
--Bir mesaj bir yerlerden bakılarak telefonun mesaj kısmına yazılır.160 karakteri geçmemesine özen gösterilir.Hatta son modaya uyularak mesajın sonuna isim ve soyisim eklenir!Aynı anda 10-15 kişiye gönderilir!--
Mesajda ne yazarsa yazsın anlamı şudur:
"Hacı ben sana öylesine önem vermiyorum ki, attığım uyduruk mesajı vakit kaybı olmasın, parmaklarım yorulmasın diye aynı anda biçok kişiye atıyorum, zahmetten kurtuluyorum.Sen bu zahmete değmezsin"
Tam bir yozlaşma numunesi..Aramak, sesini duyma gibisi var mı ya?
Hadi anladık kontörün yok ya da aramaya vakit bulamadın, bari o herkese gönderdiğin, değersiz kelimeler öbeği yerine şunu yaz;
"Serhancım, bayramın kutlu olsun"..
Öyle yaz ki en azından bu mesajın onlarca kişiye gitmediğini, bana özel yazıldığını bileyim..
Kendimi özel hissedeyim..
Bugün parmaklarınız çok az da olsa yoruldu, bunun için teşekkür ederim..
Ama attığınız hiç bir mesajın benim için en ufak bir değeri yoktu, bunun için de özür dilerim..

Zaman Çizelgesi

Proje kapsamında planlanan zaman çizelgesi;

Sinopsis Mahmut'ta

Senaryo bitti, kurtulduk.Üzerimden daha büyüklerinin geleceği muhtemel olan bir yük kalktı gitti.Geriye ekibi toparlamak ve ekipmanı ayarlamak denen şeyler kaldı.Ekipman deyince aklıma 'eşeğin büyüğü ahırda' sözü geliveriyor nedense.Herneyse.Şu aralar bitmek bilmeyen ruhsal bir yorgunluk var zaten.
Allah'tan Mahmut var!
Bu herifle liseden beri beraberiz.Nedir bu yakınlık anlamadım ki. :)
Ama iyi ki var yani.En sağlam destekçilerimden.
Elzaığ'da kimya mühendisliğinde ve çekim takviminde kalkıp oralardan İskenderun'a gelecek.
Senaryoyu bitirdikten sonra 'sinopsisi sen yaz' dedim.'Hay hay' dedi beyefendi.Aldı eline kalem kağıdı çizittiriyo şimdi.2 gün oldu ses yok.'Mahmut ne ayak?Senaryo mu yazıyorsun evladım, acele et' deyince 'sağlam olacak baba, uyduruk iş olmayacak' dedi.Bu çocuğu seviyorum ya.
Lise yıllarındaki fotoğrafımız, 9 Aralık 2005;

Şükür; Senaryo Bitti!

İskenderun'da ev bulma telaşı..Lanet olası staj defterini bir an önce yazıp bitireyim düşüncesi..Harç ücreti bulma endişesi..Gündelik hayatın doğasında var olan koşuşturması..
Bir insan kaça bölünebilir yahu?
Herneyse..
İşte bu kadar şeyin arasında "Bekle Biraz"ın senaryosu bitti..Allah'ıma şükürler olsun..
Tam bir çile dönemiydi ama sonu geldi ve çok güzel oldu..
Ayrıntılılara çok dikkat ettim..
Her zaman savunduğum "Senaryonun teması ne olursa olsun, hata olmamalı" prensibine bağlı kaldım..
Bu arada ekibin ilk buluşma tarihini belirledik!
9 Ekim Perşembe!
Ekip ilk kez kendi kendini tanıyacak..
Yer ve saat belirlemedik..Tarih yaklaştıkça o da belli olur..
Haydi hayırlı olsun..

Bu ilgi çok ilginç

MKÜ'nün tek forum sitesi mecburkalanlar.com'da konu açtmıştım..Ve şaşkınlık..Beklemediğim bir şekilde ilgi gördü.Bir hafta içerisinde aşağılara inip oradan çöpe gideceğini düşündüğüm "kısa filme ekip arkadaşları aranıyor" başlıklı konu aldı başını gitti.Ne kadar mutluyum anlatamam.Her ne kadar "ben de ekipte olacağım" diyen herkesin gelmeyeceğini bilsem de insanların böyle şeylere duyarlı olması çok güzel.Bu ara Selin (biricik kardeşim) objektiflerim poz verdi :) Film için afiş oluşturayım dedim.Bu da fena değil :) Elbette filmin afişi bu olmayacak ama denemeler iyi giderse sonu gelir elbette.

Şu sıralar filmin altyapı çalışmalarının gayet iyi gittiğini farkettim.Umarım sonu gelir!

Geç olsun, güç olmasın..

Ağır ağır, sağlam adımlarla ilerliyorum.Tek başıma değil tabii ki.Bencillik etmeyeyim.Çekirdek ekip gözüyle baktığım arkadaşlarımdan destek de almasam buralara kadar gelemezdim hani..Senaryo farklı haller almaya devam ediyor.Mahmut'a şöyle demiştim;
"Bir sahneyi on defa yazsam, on farklı sahne çıkar"..Öyle de oluyor zaten..Beğenilmeyen sahneler, mantık hatasına sebebiyet veren replikler, filmin bağlı olduğu zinciri koparan gelişmeler..Hayır!Bunlara izin veremem elbette.Senaryonun teması, konusu önemli değil.Hata olmamalı.

Bu arada senaryoyu yazdığım yazılım harika; Celtx!
Senaryo yazımını kolaylaştıran işlevler, karakter dizimi, kapak sayfası oluşturma gibi özellikleri mevcut.Metni yazarken bir kaç tıklama ile karakter adını girebiliyorsunuz.Sahne başlığı atmak çok kolay.Geçiş, çekim biçimi gibi notlar eklemek senaryonuza profesyonellik havası katıyor.
Türkçe dil desteği de var.
Neyse, indirin işte buradan..

İsim tamam!

Bekle Biraz...Evet işte bu...Filmin ismi budur!İnsana kelime anlamının dışında farklı şeyler çağrıştıran güzel bir sözcük öbeği.Bekle Biraz...Gel der gibi.İçimi ısıttı bu isim benim..Hani zifiri karanlıkta yumuşak ışık hüzmesi gibi geliyor bana.Tuttum bu ismi.

Evet filmimin adı ; Bekle Biraz

Gaza gelip bir de banner yapayım dedim.Fena olmadı :)

Özel Teşekkürler

Kimisi "teşekkürler" denen sözcüğü yanlış buluyor.Doğrusu "teşekkür ederim" elbette ama teşekkürler demek de kötü birşey olmasa gerek..

Herneyse..

Senaryo tam gaz..Projenin gidişatı olumlu..Işık var, kesinlikle..

Teşekkür..

Tesadüfen tanıştığım Mehmet Erman Türkgeldi'ye teşekkür etmemem ona saygısızlık olur..Kim o demeyin..O bir yönetmen, o bir fotoğraf sanatçısı, o bir grafiker, o İskenderun Fotoğraf Klübü'nün kurucusu, o Zaman ve Yolcular belgeselinin herşeyi..Kısa film hakkında çok yardımcı oldu bana..Ne bileyim çok şey öğrendim..Onun sayesinde biraz daha önüm açıldı, cesaret kazandım diyebilirim..Çok teşekkür ederim Erman abi..

www.kkymn.com

Ayrıca kısa filmciler için müthiş bir kaynak site..Gelişmemde çok yardımcı oldu..Bir Kadir Köymen var ki; amatör, bağımsız ve düşük bütçe için bulunmaz hint kumaşı..

Kısa film işine yeni başladıysanız benim gibi yapın..(Bana da Erman abi önermişti burayı :)

google'da falan vakit kaybetmeyin..Direk  orayı  tıklatın..

Montaj dersleri, Premiere-After Effects dersleri, ışık, set ekipmanları..

Aklınıza gelebilecek herşey mevcut..Ayrıca forumu da var..

Gelişmeler olumlu yönde!

Senaryoyu yarılamış bulunmaktayım..Çok şükür..Uzun tartışmalar, içinden çıkılmaz döngüler sonucu ilmik çözüldü..Hiç bir zaman tek başıma iş yapmak istemem..İlla ki birileri de bu işe ortak olsun, o işte gözüksün isterim..Senaryoyu kafamda tek başıma canlandrmam ve geliştirmeme rağmen bir noktadan sonra dayanamayıp mgg ve hasan vs'ye "bir el atın" dedim..

Bu kadar kargaşa olacağını ummamıştım..Hani kargaşa derken de tatlı atışmalar, fikir üretmeler anlamında..

Neyse tıkanmıştım son birkaç gündür..Bu iyi oldu..

Zaten lanet olası stajla mı uğraşırsın senaryoya mı odaklanırsın, başka işlerle mi muhatap olursun?

Bir insan kaça bölünmeli en fazla?

Sony HDR-FX1E

Lanet olası ulaşamayacağım kadar uzak olan bu cici kamera çok hoşuma gitti..Birileri bağış yapmalı bana..Söz ileride ödeyeceğim borcumu..

http://www.ntvmsnbc.com/news/311338.asp

Nefret Ettiğim Sorunsal!

Büyükşehirlerde sosyal ve kültürel yaşantı en üst düzeyde iken kalan çoğu şehirde bu durum tersine. Çok az kesimde yöre insanının ilgisizliğinden kaynaklanan bu durum çoğu yerde ise bölgedeki sosyal altyapının yetersizliğinden kaynaklanıyor. Antakya’da ikinci durum geçerli. Sokak tiyatrosu yaptığımızda insanlar bir anda toplanıp ilgi gösterirler. Ya da dizi çekimlerini çok başka bir ilgiyle izlerler. Ama Antakya’da bir prodüksiyon şirketi, gelişmiş bir ses stüdyosu ya da büyük bir amfi tiyatro bulamazsınız. Devlet tiyatrosu yoktur. Belediye tiyatrosu yılda sadece bir oyun çıkarır o da çocuk oyunudur. Sinema salonu ise sinir bozucu insanların tekelindedir. Gündemde var olan ya da varmış gibi duran sorunların,  yukarıda saydığım gibi ve daha birçok örneği bulunan fakat yok varsayılan sorunlardan kaynaklandığı kanısındayım. Sosyal yaşama kolay ulaşabilen insanların daha çok olumlu yönde gelişeceklerini düşünüyorum.

Ar-Ge

Senaryoya giriş yaptım, haydi bakalım sonu iyi gelir umarım..Bir yandan da teknik araştırma devam ediyor..Kamera temini..En büyük sorun..İstanbul'da maşallah!Her köşe başında mantar gibi türemiş yapım şirketleri..Hatta ekipman kiralama olayını bakkallar bile yapar olmuş..Çok güzel..Ama bu İskenderun'da öyle değil..Bulmak sorun olacak ama imkansız olmayacak..Yer yarılır içine girse bulacağım elbette..Her işin bir zorluğu var tabi..Bu da gülün dikeni..Ne yapayım şimdi, makası elime alıp tek tek diken mi ayıklayayım?

Yemez..Batsın..Sorun değil..Kanarsa pamuk basarım..

Başladı..

Kafadaki sinopsis biraz gelişme göstermeye başladı..Evrim geçiren pokemon gibi..Şimdilik elimde bir çarmendır var..Minik..Küçük..Büyüyecek ama belli..

Tut ki karnım acıktı...

Kısa film olayı tutku oldu çıktı bünyede..Bastırmak istesem geri tepecek farkındayım..Sonraları bastırılmış duyguların hazin pişmanlığını yaşamamak adına,  kendimi bıraktım bu uçsuz mecraya..İşin sonunda elli yaşında bir meşe ağacına da toslamak var ama on yıl sonra arkama dönüp baktığımda ‘yav neden kısa film çekmedim.şimdiki aklım olsa’  diyecek olsam, biliyorum ki çarpmaktan korktuğum o meşe üzerime yıkılır..Hem nedir ki bir projeye (lanet olası kelimenin Türkçesini öğrenmem gerek) imza atmak? Zor mudur bir ekip oluşturup gerekli heyecanı ve de mümkün olan en üst düzeyde ruh niteliğini ona serum şişesinde bağlamak?Her iğne acıtır.Tabi bazı iğneler yaban eller tarafından sinsice ve dostça bir yaklaşımla -aman siz o yüzlere gülmeyin- zerk eder.Ama bazı iğneler vardır ki ilkokulda bizleri dersten çıkartıp sıraya sokan ve cici hemşire ablalar tarafından bağışıklık kazanmamızı sağlar.Lafı uzattım..Sonuç itibariyle; kafaya konulan bir kısa film projesi..Ve bu işte gönüllü iyi ekip arkadaşları.Haydi rastgele…