31 Ağustos 2008 Pazar

Geç olsun, güç olmasın..

Ağır ağır, sağlam adımlarla ilerliyorum.Tek başıma değil tabii ki.Bencillik etmeyeyim.Çekirdek ekip gözüyle baktığım arkadaşlarımdan destek de almasam buralara kadar gelemezdim hani..Senaryo farklı haller almaya devam ediyor.Mahmut'a şöyle demiştim;
"Bir sahneyi on defa yazsam, on farklı sahne çıkar"..Öyle de oluyor zaten..Beğenilmeyen sahneler, mantık hatasına sebebiyet veren replikler, filmin bağlı olduğu zinciri koparan gelişmeler..Hayır!Bunlara izin veremem elbette.Senaryonun teması, konusu önemli değil.Hata olmamalı.

Bu arada senaryoyu yazdığım yazılım harika; Celtx!
Senaryo yazımını kolaylaştıran işlevler, karakter dizimi, kapak sayfası oluşturma gibi özellikleri mevcut.Metni yazarken bir kaç tıklama ile karakter adını girebiliyorsunuz.Sahne başlığı atmak çok kolay.Geçiş, çekim biçimi gibi notlar eklemek senaryonuza profesyonellik havası katıyor.
Türkçe dil desteği de var.
Neyse, indirin işte buradan..

15 Ağustos 2008 Cuma

İsim tamam!

Bekle Biraz...Evet işte bu...Filmin ismi budur!İnsana kelime anlamının dışında farklı şeyler çağrıştıran güzel bir sözcük öbeği.Bekle Biraz...Gel der gibi.İçimi ısıttı bu isim benim..Hani zifiri karanlıkta yumuşak ışık hüzmesi gibi geliyor bana.Tuttum bu ismi.

Evet filmimin adı ; Bekle Biraz
Gaza gelip bir de banner yapayım dedim.Fena olmadı :)




9 Ağustos 2008 Cumartesi

Özel Teşekkürler

Kimisi "teşekkürler" denen sözcüğü yanlış buluyor.Doğrusu "teşekkür ederim" elbette ama teşekkürler demek de kötü birşey olmasa gerek..
Herneyse..
Senaryo tam gaz..Projenin gidişatı olumlu..Işık var, kesinlikle..
Teşekkür..
Tesadüfen tanıştığım Mehmet Erman Türkgeldi'ye teşekkür etmemem ona saygısızlık olur..Kim o demeyin..O bir yönetmen, o bir fotoğraf sanatçısı, o bir grafiker, o İskenderun Fotoğraf Klübü'nün kurucusu, o Zaman ve Yolcular belgeselinin herşeyi..Kısa film hakkında çok yardımcı oldu bana..Ne bileyim çok şey öğrendim..Onun sayesinde biraz daha önüm açıldı, cesaret kazandım diyebilirim..Çok teşekkür ederim Erman abi..

Ayrıca kısa filmciler için müthiş bir kaynak site..Gelişmemde çok yardımcı oldu..Bir Kadir Köymen var ki; amatör, bağımsız ve düşük bütçe için bulunmaz hint kumaşı..
Kısa film işine yeni başladıysanız benim gibi yapın..(Bana da Erman abi önermişti burayı :)
google'da falan vakit kaybetmeyin..Direk  orayı  tıklatın..
Montaj dersleri, Premiere-After Effects dersleri, ışık, set ekipmanları..
Aklınıza gelebilecek herşey mevcut..Ayrıca forumu da var..

7 Ağustos 2008 Perşembe

Gelişmeler olumlu yönde!

Senaryoyu yarılamış bulunmaktayım..Çok şükür..Uzun tartışmalar, içinden çıkılmaz döngüler sonucu ilmik çözüldü..Hiç bir zaman tek başıma iş yapmak istemem..İlla ki birileri de bu işe ortak olsun, o işte gözüksün isterim..Senaryoyu kafamda tek başıma canlandrmam ve geliştirmeme rağmen bir noktadan sonra dayanamayıp mgg ve hasan vs'ye "bir el atın" dedim..
Bu kadar kargaşa olacağını ummamıştım..Hani kargaşa derken de tatlı atışmalar, fikir üretmeler anlamında..
Neyse tıkanmıştım son birkaç gündür..Bu iyi oldu..
Zaten lanet olası stajla mı uğraşırsın senaryoya mı odaklanırsın, başka işlerle mi muhatap olursun?
Bir insan kaça bölünmeli en fazla?

5 Ağustos 2008 Salı

Sony HDR-FX1E

Lanet olası ulaşamayacağım kadar uzak olan bu cici kamera çok hoşuma gitti..Birileri bağış yapmalı bana..Söz ileride ödeyeceğim borcumu..

Nefret Ettiğim Sorunsal!

Büyükşehirlerde sosyal ve kültürel yaşantı en üst düzeyde iken kalan çoğu şehirde bu durum tersine. Çok az kesimde yöre insanının ilgisizliğinden kaynaklanan bu durum çoğu yerde ise bölgedeki sosyal altyapının yetersizliğinden kaynaklanıyor. Antakya’da ikinci durum geçerli. Sokak tiyatrosu yaptığımızda insanlar bir anda toplanıp ilgi gösterirler. Ya da dizi çekimlerini çok başka bir ilgiyle izlerler. Ama Antakya’da bir prodüksiyon şirketi, gelişmiş bir ses stüdyosu ya da büyük bir amfi tiyatro bulamazsınız. Devlet tiyatrosu yoktur. Belediye tiyatrosu yılda sadece bir oyun çıkarır o da çocuk oyunudur. Sinema salonu ise sinir bozucu insanların tekelindedir. Gündemde var olan ya da varmış gibi duran sorunların,  yukarıda saydığım gibi ve daha birçok örneği bulunan fakat yok varsayılan sorunlardan kaynaklandığı kanısındayım. Sosyal yaşama kolay ulaşabilen insanların daha çok olumlu yönde gelişeceklerini düşünüyorum.

4 Ağustos 2008 Pazartesi

Ar-Ge

Senaryoya giriş yaptım, haydi bakalım sonu iyi gelir umarım..Bir yandan da teknik araştırma devam ediyor..Kamera temini..En büyük sorun..İstanbul'da maşallah!Her köşe başında mantar gibi türemiş yapım şirketleri..Hatta ekipman kiralama olayını bakkallar bile yapar olmuş..Çok güzel..Ama bu İskenderun'da öyle değil..Bulmak sorun olacak ama imkansız olmayacak..Yer yarılır içine girse bulacağım elbette..Her işin bir zorluğu var tabi..Bu da gülün dikeni..Ne yapayım şimdi, makası elime alıp tek tek diken mi ayıklayayım?
Yemez..Batsın..Sorun değil..Kanarsa pamuk basarım..

2 Ağustos 2008 Cumartesi

Başladı..

Kafadaki sinopsis biraz gelişme göstermeye başladı..Evrim geçiren pokemon gibi..Şimdilik elimde bir çarmendır var..Minik..Küçük..Büyüyecek ama belli..