30 Eylül 2008 Salı

sms'ler sizin olsun!

Onlarca mesaj..Bayramı sms denen cinlikle kutlamak ne demek ya?Moda olmuş; internetten, takvim arkalarından kopye edilen fix mesajlar..Sıktı ki ne sıktı hem de..
--Bir mesaj bir yerlerden bakılarak telefonun mesaj kısmına yazılır.160 karakteri geçmemesine özen gösterilir.Hatta son modaya uyularak mesajın sonuna isim ve soyisim eklenir!Aynı anda 10-15 kişiye gönderilir!--
Mesajda ne yazarsa yazsın anlamı şudur:
"Hacı ben sana öylesine önem vermiyorum ki, attığım uyduruk mesajı vakit kaybı olmasın, parmaklarım yorulmasın diye aynı anda biçok kişiye atıyorum, zahmetten kurtuluyorum.Sen bu zahmete değmezsin"
Tam bir yozlaşma numunesi..Aramak, sesini duyma gibisi var mı ya?
Hadi anladık kontörün yok ya da aramaya vakit bulamadın, bari o herkese gönderdiğin, değersiz kelimeler öbeği yerine şunu yaz;
"Serhancım, bayramın kutlu olsun"..
Öyle yaz ki en azından bu mesajın onlarca kişiye gitmediğini, bana özel yazıldığını bileyim..
Kendimi özel hissedeyim..
Bugün parmaklarınız çok az da olsa yoruldu, bunun için teşekkür ederim..
Ama attığınız hiç bir mesajın benim için en ufak bir değeri yoktu, bunun için de özür dilerim..

27 Eylül 2008 Cumartesi

Zaman Çizelgesi

Proje kapsamında planlanan zaman çizelgesi;

26 Eylül 2008 Cuma

Sinopsis Mahmut'ta

Senaryo bitti, kurtulduk.Üzerimden daha büyüklerinin geleceği muhtemel olan bir yük kalktı gitti.Geriye ekibi toparlamak ve ekipmanı ayarlamak denen şeyler kaldı.Ekipman deyince aklıma 'eşeğin büyüğü ahırda' sözü geliveriyor nedense.Herneyse.Şu aralar bitmek bilmeyen ruhsal bir yorgunluk var zaten.
Allah'tan Mahmut var!
Bu herifle liseden beri beraberiz.Nedir bu yakınlık anlamadım ki. :)
Ama iyi ki var yani.En sağlam destekçilerimden.
Elzaığ'da kimya mühendisliğinde ve çekim takviminde kalkıp oralardan İskenderun'a gelecek.
Senaryoyu bitirdikten sonra 'sinopsisi sen yaz' dedim.'Hay hay' dedi beyefendi.Aldı eline kalem kağıdı çizittiriyo şimdi.2 gün oldu ses yok.'Mahmut ne ayak?Senaryo mu yazıyorsun evladım, acele et' deyince 'sağlam olacak baba, uyduruk iş olmayacak' dedi.Bu çocuğu seviyorum ya.
Lise yıllarındaki fotoğrafımız, 9 Aralık 2005;

20 Eylül 2008 Cumartesi

Şükür; Senaryo Bitti!

İskenderun'da ev bulma telaşı..Lanet olası staj defterini bir an önce yazıp bitireyim düşüncesi..Harç ücreti bulma endişesi..Gündelik hayatın doğasında var olan koşuşturması..
Bir insan kaça bölünebilir yahu?
Herneyse..
İşte bu kadar şeyin arasında "Bekle Biraz"ın senaryosu bitti..Allah'ıma şükürler olsun..
Tam bir çile dönemiydi ama sonu geldi ve çok güzel oldu..
Ayrıntılılara çok dikkat ettim..
Her zaman savunduğum "Senaryonun teması ne olursa olsun, hata olmamalı" prensibine bağlı kaldım..
Bu arada ekibin ilk buluşma tarihini belirledik!
9 Ekim Perşembe!
Ekip ilk kez kendi kendini tanıyacak..
Yer ve saat belirlemedik..Tarih yaklaştıkça o da belli olur..
Haydi hayırlı olsun..

5 Eylül 2008 Cuma

Bu ilgi çok ilginç

MKÜ'nün tek forum sitesi mecburkalanlar.com'da konu açtmıştım..Ve şaşkınlık..Beklemediğim bir şekilde ilgi gördü.Bir hafta içerisinde aşağılara inip oradan çöpe gideceğini düşündüğüm "kısa filme ekip arkadaşları aranıyor" başlıklı konu aldı başını gitti.Ne kadar mutluyum anlatamam.Her ne kadar "ben de ekipte olacağım" diyen herkesin gelmeyeceğini bilsem de insanların böyle şeylere duyarlı olması çok güzel.Bu ara Selin (biricik kardeşim) objektiflerim poz verdi :) Film için afiş oluşturayım dedim.Bu da fena değil :) Elbette filmin afişi bu olmayacak ama denemeler iyi giderse sonu gelir elbette.
Şu sıralar filmin altyapı çalışmalarının gayet iyi gittiğini farkettim.Umarım sonu gelir!